sinema vs.

Pazar, Nisan 30, 2006

Soundtrack party #1

Size de olur mu bu: Bazen bir filmden elinizde kala kala bir müzik parçası kalır. Zamanla o filmin başı sonu unutulur -çok mühim de bir film değildir belki- ama melodisi yankılanmaya devam eder. Müziğin hatırına jeneriği son satırına dek izlemiş, bir parçanın adını bellemiş, sonra onun peşine düşmüşsünüzdür. Ve o parça filmin yerini alıvermiştir giderek.
Görsel hafızamızda baki kalan bu ‘hoş ses’leri arada bir anmaya, muhtelif coğrafyalara dağılmış soundtrack’lerden tadımlık parçalar sunmaya çalışacağız burada, amme hizmeti niyetine…
Dünyanın kuzeyinden başlıyor ve önceliği, 2000 tarihli bir Rus filmine veriyoruz: Brat 2
Aleksei Balabanov’un ilk Brat’ın (Brother) başarısı üzerine çektiği bu popüler film, bir grup Rus gangsterin Çeçenistan’dan ABD’ye uzanan hikayesini konu alıyor. İtiraf etmek gerekirse, bu filmi izlemedim bile… Ama Sovyet sonrası Rus rock’ının esaslı gruplarını buluşturan soundtrack albümünü, bir satıcı elime tutuşturduğundan beridir (Nevsky Prospekt’in altgeçitlerinden birinde küçük bir cd tezgahıydı) çevremdeki herkese dinletmeye çalışıyorum.
Hem ilk filmin hem de Brat 2’nin başrol oyuncusu Sergey Bodrov Jr’ın trajik hikayesi, müziğe tuhaf bir melankoli katıyor ayrıca. Onu ilk kez, babasının yönettiği Kafkas Mahkumları’nda izlemiştik. 2001’de Syostry (Kız Kardeşler) isimli çok hoş bir film çekmiş, yalnız oyuncu değil yönetmen olarak da kendini kanıtlamışken, 2002 Eylül’ünde bir başka filmini yönetmek için gittiği Kafkas dağlarında çekim ekibiyle birlikte çığ altında kalarak hayatını yitirmişti. imdb’deki bilgiye göre ekibin cesetlerine bile ulaşılamamış…
Albümün ilk parçasını genç Sergey’in ve arkadaşlarının anısına adıyoruz. Bi-2 grubu söylüyor: Polkovnik

Çarşamba, Nisan 26, 2006

Cannes'daki Çingeneler

.Anlaşılan, medyamız bu sene cümbür cemaat Cannes'a üşüşecek. Eh, haksız da değiller. İklimler'in festivalin yarışma bölümüne seçilmesi, başlı başına bir gündem. Belma Baş'ın kısa filmi "Poyraz"ın başarısı da habercilerin gözünden kaçmadı, neyse ki. Hatta Paris'te sinema okuyan Deniz Gamze Ergüven'in "Bir Damla Su" adlı kısa filminin varlığını bile fark edenler oldu tek tük.
Lakin bir isim daha var ki, şahsen "flaş, flaş, flaş..." nidalarıyla duyurulmasını bekledim, ama nafile. Kültür-sanat ve de magazin editörlerinin kulağına buradan fısıldayalım o zaman: Bu sene Cannes'da, Birol Ünel de var! Hem de festivalin kapanış filminde, Asia Argento ile birlikte rol aldığı son filmiyle. Kendisi de bir Çingene olan Cezayir doğumlu Tony Gatlif'in (ki bendenizin isim babası olur kendileri) Transylvania adlı son yapıtında Ünel, Tchangalo adlı bir Çingeneyi canlandırıyor. Oyuncunun, "Hayata nasıl bakıyorsunuz?" gibi akla ziyan soruları sabırla yanıtladığı bir söyleşisi için şuraya buyrun.

Pazartesi, Nisan 24, 2006

Fareli köyün davulcusu...












Sigur Ros'un geçen yıl çıkardığı Takk (Teşekkürler) adlı albümünden bir parçaya, Glosoli'ye yaptığı muhteşem video... Klibi, daha önceleri GusGus grubunun 'filmci' kanadını oluşturan Stefan Arni-Siggi Kinski ikilisi yönetmiş, görüntü yönetmenliğini ise Chris Soos üstlenmiş. Bir sinematografi harikası olan videonun nispeten düşük çözünürlüklü bir versiyonunu buradan indirebilirsiniz... Meraklıları aynı sayfadan, grup üyeleriyle yapılmış söyleşilerden oluşan 30 dakikalik bir 'belgesel'e de ulaşabilir.
Öte yandan; Reha Erdem'in ilk gösterimi 25. İstanbul Film Festivali'nde yapılan taze filmi 5 Vakit'in hem içerik hem de estetik yönünden, Glosoli klibiyle şaşırtıcı bir ruh kardeşliği taşıdığını belirtmeden edemeyeceğim. Erdem'in bu güzelim filminde müziğin biraz 'overdose'a kaçması da bir tesadüf mü acaba? Tesadüf ya da değil, akranlığın böylesine can kurban!
Böylece sinema vs başlıklı bu deryaya, müzikle sinemanın flört
ettiği kıyılardan açılıyoruz sevgili seyirci/dinleyici/okurlar... Tıpkı yukarıdaki çocukların birazdan yapacağı gibi.