Çarşamba, Mayıs 10, 2006

Kadınlar sinema yapıyor!

Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’ne dair, Ankara dönüşü otobüste çiziktirilmiş derkenar notları:

  • Aceleci bir tespit: Erkekler çoğunlukla filmlerini ‘başarı’ya bir adım daha yaklaşma, daha hırslıları turnayı gözünden vurma hevesiyle yapıyor sanki. Kadınlar ise -yine çoğunlukla- kendi dünyalarını yansıtmak, bir nebze de olsa değiştirmek arzusuyla… Erkekler kadınları filme çekiyor, kadınlar daha çok kendilerini… Bu nedenle örneğin “erkek filmleri”nden söz etmek ne kadar abes kaçıyorsa, “kadın filmleri festivali” o denli akla yatkın ve elzem bir şey haline geliyor. Sanki.
  • Türkiye’de son dönemde yapılan her 4 belgeselden neredeyse 3’ünün kadın yönetmenlerin elinden çıktığını biliyor muydunuz? Öğrenmiş oldunuz.
  • Tuhaf! Ankara sokaklarının insana güven veren bir havası var. Devleti her an arkanda (ensende?) hissetmekten midir acaba? Aslında gece vakti tekinsiz gelen bir tarafı da yok değil: İhtimal, aynı devlet “derin” bir sessizliğe büründüğü için…
  • Güldünya’ya seslenen o mektubu okumayan yoktur herhalde. İşte, insanın boğazında düğümlenen o satırların gencecik yazarı, kamerayı eline alıp kısa bir film çekmeye hazırlanıyormuş, ne güzel!
  • Uçan Süpürge FF sırasında el çabukluğuyla hazırlanmış bir afiş belirdi ortalıkta. Atıf Yılmaz’ın fotoğrafının altında bir not: “Kadınları seven, düşünen adamı kaybettik. Hepimiz çok üzgünüz.” İmza: Mine, Vasfiye, Belinda…
  • Bir kez daha tanık olduk ki, kadınlar harıl harıl film yapıyor.