Zaman: Görünmez bir mezarlık
“Oh yes, the world will always welcome loversAkıp geçiyor, evet. Su gibi diyeceğim, ama daha çok pis bir su... Ya da görünmez bir mezarlığa dönüşüyor, şairin dediği gibi. (Şaka maka, şair de bir yıl olmuş buralardan göçeli.)
As time goes by”
Şu geçen zaman boyunca, buraya yazılmaya niyetlenip de yazılamayanlar, ayrı bir yazı oluşturacak kadar kabarık ya; belki o yazıyı da yazmalı, ‘günü gelince’... Bazı günler öyledir, gelmek bilmez bir türlü. Öte yanda başka günler, haftalar, aylar birbirini kovalar, şekilde görüldüğü gibi. Blog/günlük tutmak da biraz böyle bir şey midir? İçinden zaman akıtan minik bir dere yatağı?.. (peh, peh!)
Bu zaman zarfında, mezarlık daha bir kalabalıklaştı. Koskoca Gillo Pontecorvo da kervana

Bir kaç hafta önce de, yıllar yılı Bergman filmlerinin ‘ebeliğini’

O sadeliği yok etmek için ne servetler harcanıyor oysa. Off, off... Güz havası mıdır nedir, bugün içimiz kararmış bir kere.
Neyse ki, elde Ken Loach var. Hem de aynı anda iki filmiyle birden; birinde aşkın, diğerinde savaşın gündüz ve gecelerini anlattığı... Her daim hayata bakan, hayat kadar karamsar, bir o kadar iyimser bir göz.
Ae Fond Kiss'e adını veren Robert Burns şiirinden:
Ae fond kiss, and then we sever;
Ae fareweel, alas, for ever!
Deep in heart-wrung tears I pledge thee,
Warring sighs and groans I'll wage thee.
2 yorum:
nihayet... seni okumak büyük zevk.
aman efendim, utandırıyorsunuz beni... sağolun, varolun!
Yorum Gönder
<< Home