Soundtrack party #2

Bu gece, Wim Wenders gecesi olsun! Açık havada, göğün altında kutlayalım. Önce en güzel filminden, Berlin Üzerinde Gökyüzü’nden hafif bir girizgah yapalım: Der Himmel Über Berlin. Arada Bruno Ganz kılıklı meleğimiz bizi Berlin göğü altında dolaştırsın ve şiirimsi bir şeyler okusun:
Çoçuk çocuk oldukta,
zaman, şu soruların zamanıdır:
Niye ben benim de
sen değilim?
Niye buradayım da
orada değilim?
Ne zaman başladı zaman,
nerede biter uzam?
Yalnızca bir düş mü
şu güneş altındaki yaşam?*
*çeviri: oruç aruoba
Sonra Until the End of the World’e geçelim hafiften. Gezintiye devam… Uçsuz bucaksız Avustralya çöllerinde yol alırken, oto teybinden Julee Cruise duyulsun: Summer Kisses Winter Tears.

Hal böyleyken, biraz geçmişe dönmekte beis yok. Summer in the City’deki The Kinks’e kulak verelim mesela; Sunny Afternoon. Roger Miller da King of the Road’uyla katılsın koroya… Ry Cooder’sız Wenders partisi olmaz derseniz, The End of Violence’tan bir parça borcum olsun, sonraki partiye… Gelen olursa tabi!
***
İyi ki hatırlattınız!.. Bugün Bob Dylan’ın 65. doğum günüydü, di mi? Hazır bir araya gelmişken,

Hayli karamsar bir parti oldu, yahu! İyi de, bu zamanda iyimser olmak ne mümkün… diyenler çıkabilir. Demeyelim, enseyi de karartmayalım. Son olarak, Dylan’ın aynı şarkı/şiir-inde yer alan, sonradan ABD’li politikacıların diline pelesenk olmuş dizeleri analım, sonra da dağılalım:
That he not busy being born
Is busy dying.
İyi ki doğdun, ahbap!