“Kuşku yok ki insanlar henüz bir filmi dinlemeyi ve seyretmeyi bilmiyor. Bugün, üzerinde durmamız gereken ilk şey de bu. Örneğin, politik formasyon almış kimselerden sinema formasyonuna da sahip olanına zor rastlanıyor; tersi de söylenebilir. İnsanlarda genellikle bunlardan ya biri ya öteki bulunuyor. Bana gelince, ben politik formasyonumu sinemaya borçluyum.” --Jean-Luc Godard
“Kim demiş, zaman bütün yaraları kapatır diye? Şöyle demek daha doğru belki; zaman her şeyi kapatır, yaralar hariç. Zamanla ayrılık acısı gerçek sınırlarını yitirir. Zamanla, arzulanan beden yitip gidecektir; ve arzulayan bedenin varlığı öteki için bitmişse, o zaman geriye kalan, bedenini yitirmiş bir yaradır.” --Chris Marker, Sans Soleil
Ne yazık Benim küçük gecemde Rüzgar ağaçların yaprakları ile buluşacak Yıkım korkusu var benim küçük gecemde
Dinle, Karanlığın esintisini duyuyor musun? Bir yabancı gibi mutluluğa bakıyorum Ümitsizliğe alışığım Dinle, karanlığın sesini duyuyor musun?
Şimdi bir şey geçiyor geceden Her an yıkılabilir tavanın üstündeki bulutlar, Ve yaslı kalabalıklar gibi Gözyaşı dökmeyi bekliyorlar. Bir an Ve ondan sonra hiç. Gece titriyor, pencerenin arkasında, Yeryüzü duruyor dönmekten, Bir belirsizlik peşimi bırakmıyor Pencerenin arkasında. Ey baştan ayağa yeşil ellerini, yakan anılar gibi sevdalı ellerime koy. Ve dudaklarını, varlığın sıcak duygusu gibi Sevdalı dudaklarımın okşayışına bırak, Rüzgar bizi alıp götürecek Rüzgar bizi alıp götürecek.
--Füruğ Ferruhzad (Çev: Cavit Mukaddes) Şiiri, Niki Karimi'nin sesinden dinlemek için şöyle buyrun. Ayrıca, Füruğ'la ilgili hemen her şey burada...
Üç maymunu oynamaktan sıkılan, ‘görmedim, duymadım, bilmiyorum’ demek durumunda kalmak istemeyenler için... Karahaber, bir ‘video-eylem atölyesi’. Sloganları yeterince açıklayıcı: Eylemin görüntüsünden, görüntünün eylemine. Böyle bir sitenin varlığı iyi haber, içeriği ise çevremizi kuşatan kötülüklerle dolu. Ama arada ‘iyi’ hissettiren işler de var; bkz. ‘görmedim’ bölümündeki Uzmanlar adlı animasyon.
Bilgi Üniversitesi’nde Theo Angelopoulos’un da onur konuğu olduğu faydalı bir etkinlik var, bu haftasonu: Film ve Medya Konferansı. Konferans dahilinde, yönetmenin sinemasını anlatan Theo’nun Bakışı adlı belgeselin gösterimi de yapılacak. Sevenlerine duyurulur.
İstanbul ve Ankara'daki film kolektifleri geçen haftaBodrum'dabuluştu, sessiz sedasız. Farklı ortamlarda benzer kaygılarla film/video üreten gruplar birbiriyle tanıştı, birbirinin filmlerini izleyerek tartıştı, deneyimlerini paylaştı ve tekrar görüşme, dahası ortak projeler yapma kararı aldı. Hadi hayırlısı.
Şimdi de kara haberler...
2001: Space Odyssey, The Shining ve Eyes Wide Shut gibi Kubrick filmlerinde besteleri kullanılan György Ligeti, 83 yaşında ölmüş. Toprağı bol olsun.
Daha önce en az iki kez öldürüldüğü ilan edilen Ebu Musab Ez Zerkavi, ABD kuvetleri tarafından üçüncü kez öldürüldü! Bu kez çok eminler ama. Bu arada, yanında ölen kişilerin –örneğin 1.5 yaşındaki oğlunun- günahı var mıydı, varsa neydi, karısı ya da oğlu olmanın cezası ölüm müydü, bu türden sorular havada kaldı.
Alın size kapkara bir haber daha... ABD, Irak’taki ‘terörist’ faaliyetlere göz açtırmazken, İsrail de Gazze Şeridi kumsalında kumdan kale yapan ‘yaramaz’ çocuklara füze yağdırdı. ABD basını İsrail ordusunun Gazze şeridinde işlediği katliama ‘kaza’ sıfatını layık gördü. (Bkz. NY Times) Yüreğiniz kaldırıyorsa, buyrun El Jezire televizyonundan kaydedilmiş ‘kaza’ sonrası görüntüleri izleyin... Bütün ailesini yitiren 10 yaşındaki Huda’nın babasının cesedi başında “Yabaaa! Yabaaaa!” diye haykırışını bir kez olsun duyan birinin, ‘görmedim, duymadım, bilmiyorum’ deme ihtimali olabilir mi? Bilmiyorum.
“Kim demiş, zaman bütün yaraları kapatır diye? Şöyle demek daha doğru belki; zaman her şeyi kapatır, yaralar hariç. Zamanla ayrılık acısı gerçek sınırlarını yitirir. Zamanla, arzulanan beden yitip gidecektir; ve arzulayan bedenin varlığı öteki için bitmişse, o zaman geriye kalan, bedenini yitirmiş bir yaradır.”